• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://www.facebook.com/camuzagili
  • https://twitter.com/camizagilikoyu

ADANA/CEYHAN/CAMUZAĞILI KÖYÜ SİTESİ

Hava Durumu

Kız İsteme ve Dünürlük

Geleneklerimiz
 

1-KIZ GÖRME VE DÜNÜRLÜK: 
Evlenme çağına gelinip evlenmeye niyetlenildiğinde, törelerin evlenmek için çeşitli aşamalar belirlediği görülür .Bunlar düğün için öngörülen, uyulması gerekli geleneksel aşamalardır. Toplumlarca kabul edilen,evliliğe ulaşma aşamaları belirli usul ve kaidelere bağlıdırlar ve genelde sabittirler. Ceyhan’da evlilikler genellikle sevme –sevilme yoluyla olmaktadır. Evliliğe aday gençler birbirlerini görerek tanırlar ve severler ise iki genç sevgili birbirlerine çeşitli hediyeler verirler. Evlenmeye aday çiftler arasındaki bu beraberlik oğlan tarafından ağabeyinin hanımına veya kız kardeşine anlatılır. Bu beraberliği öğrenen şahıslar bunu aile büyüklerine iletirler. Eğer bu beraberlik aile büyüklerince onaylanırsa kızın istenmesine karar verilir. Bazı durumlarda aileler seven çiftlerin beraberliklerine izin vermezler. Bu durumlarda gençler aralarında anlaşarak kaçarlar. Bu gibi çiftlere “ Algaç” adı verilir ki bu çiftlere herkes yardım eder. Hatırı sayılır kişilerin araya girmesiyle çiftler aileleriyle barıştırılırlar. Bu gibi evlilikler toplumumuzda her geçen gün biraz daha azalmaktadır.


2-NİŞAN ADETLERİ: 

Söz kesiminden sonra aileler anlaşarak nişan tarihini belirlerler. Nişan tarihleri tüm dost ve akrabalara ilan edilir. Tüm dost ve akrabalar nişan gününde kız evine toplanır. Bütün Türk milletinde olduğu gibi Ceyhan’da da önemli sosyal olaylar hep yemekle başlar .Yemek hazırlamak için oğlan evinden “ aşganacı” denilen kadınlar görevlendirilerek kız evine gönderilirler. “aşganacı” lar , yanlarında getirdikleri yemeklik malzemelerden yemek hazırlarlar. Hazırlanan yemekler bütün davetlilere ikram edilir. Yemekten sonra mevlüt okunarak dualar edilir. İlerleyen saatlerde sazlı- sözlü eğlencelere de geçilir. Eğlencelerden sonra nişanlanan çiftlere nişan yüzükleri ve hediyeler takılır.

3-DÜĞÜN VE KINA ADETLERİ: 

 

Düğün hazırlığı birkaç ay önceden başlar. Düğün tarihi ailelerin bir araya gelmesiyle karalaştırılır. Düğünden on-on beş gün önce bütün tanıdık ve dostlara “okhuntu” ismi ve adeti İslamiyet öncesi eski bir Türk Adeti olup Divan-ı Lügat-it Türk’te bahsedilmektedir. “okhuntu” denilen davetiye genellikle havlu, çorap, gömlek, elbiselik... vb. gibi şeylerden oluşmaktadır. Perşembe’yi *****aya bağlayan akşam oğlan evinde bir bayrak uzunca bir sırığa geçirilerek sırığın ucuna bir adet elma, el aynası, soğan takılarak “bayrak kaldırılır” Bayrak evin yüksek bir yerine asılır. Eğer düğün köy düğünü ise köyün delikanlıları sırığın ucundaki bu eklentileri silah ateşiyle düşürmeye çalışırlar. Bu eklentileri düşüren gence hediye verilir. Delikanlıya da darısı bulaşırmış. *****a günü, *****a namazından sonra kız evinden çeyiz alınarak yeni çiftlerin evine serilir. Çeyiz serme işini kızın arkadaşları gerçekleştirir. Çeyiz getirilirken çeyiz sandığının üstüne oturan ile kızın yazmalarının ve oyalarının konduğu camekanları taşıyanlara kayınbaba ile kaynananın bahşiş vermesi adettendir. Perşembe günü akşamdan,*****artesi gününe kadar oğlan evinde çalgılar çalar eğlenceler düzenlenir. *****artesi günü süslenen bir koyun ve yemeklik malzemeler ile birlikte “ aşganacı” kadınlar kız evine giderek kına için gelecek olan davetliler için yemek hazırlarlar. Hazırlanan yemekler oğlan evinden de kınacıların da gelmesiyle birlikte toplu halde yenilir. *****artesi gecesi kıza kına yakılır. Kına töreninde kına türküleri söylenir. 


Bir kına türküsü örneği verecek olursak;

Kız anası, kız anası
Hani bunun öz anası
İşte geldim, gidiyorum
Başında mumlar yanası

Yunak yuduğum yassı taşlar
Gölgesinde oturduğum ağaçlar
İşte geldim gidiyorum
Unutmayın beni arkadaşlar
Kapınızda çöpmüydüm?
Bacanızda ot muydum?
Bu yıllık da dursaydım
Üstünüzde yük müydüm?
Çattılar çatı taşını
Kurdular düğün aşını
Çağırın gelsin öz gardaşını
Silsin gözünün yaşını
Arkamı dayadığım duvar
Elimi yuduğum pınar
Verdi gardaşım gönülsüz
Evde kaldı dokuduğum çuval
Elimi yuduğum pınar
Belimi verdiğim dutlar
İşte geldim gidiyorum
Silip süpürdüğüm yurtlar
Baba kızın çok muydu?
Bir kız sana yük müydü?
Kör olası emmilerim
Hiç oğlunuz yok muydu?
Yazıya bostan ekelrler
Bileceğim çeksin diye
Gurbet ele giden kızın
Gözüne sürme çekerler

Kına türküsü bu şekilde uzayıp gitmektedir. Hazırlanan kınadan davetlilere dağıtılır. O gün sabaha kadar kız evinde eğlencelere devam edilir. Sabah gelinle damat berbere hazırlanmaya giderler. Berberlerde hazırlanan çift kız evine döner. Kız evine kız akrabaları ve arkadaşlarıyla helâlleşir. Bu esnada kıza erkek kardeşleri “kardeş kuşağı” denilen kurdeleyi kızın beline bağlarlar. Gelin erkek kardeşinin kolunda arabaya bindirilir. Oğlan evine gelen çift arabadan inmeyerek kaynana ve kayınbabanın verecekleri düğün hediyelerini beklerler. Onlardan hediye sözü alan çift “kırkım merasimi” denilen hediye töreninin ardından arabadan inerler. Kırkım, okhuntu gönderen kişilerin verdikleri hediyelerdir. Bu hediyeler bütün davetlilerin duyacağı bir sesle anons edilerek, kimin ne hediye ettiği herkese ilan edilmiş olur. Yeni evli çiftler arabadan inerken üzerlerine “saçı” adı verilen bir karışım çiftlerin üzerlerine serpilir. Saçı, çeşitli tahıllardan meydana gelir. İçerisinde nohut, buğday, arpa,şekerli leblebi, bozuk para vb.. maddeler bulunur.
Süper Lig Puan Durumu
Faydalı Linkler
Üyelik Girişi
Saat
Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.185534.3225
Euro37.021537.1698
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam44
Toplam Ziyaret314780
Camuzağılı Köyü